NEZAKET CAN SUYU
Eposta :

NEZAKET CAN SUYU

Haydi, hep beraber tarihte bir yolculuğa çıkalım. Yıl 1568. Selimiye Camii, tüm ihtişamıyla, mimarların piri Sinan’ın ferasetiyle Edirne’nin silüetinde yavaş yavaş beliriyor.

1574’te tamamlanacak olan caminin dört minaresi de tüm zarafetiyle göğe doğru yükseliyor. Mimar Sinan, camiyi teftiş ettiği sırada oyun oynayan çocuklardan birinin arkadaşına, “Şu minare eğri duruyor.” dediğini duyar.

Mimar Sinan çocuğa, “Göster bakalım, minarelerden hangisi eğri olmuş?” diye sorunca çocuk eliyle işaret ederek, “Şu sağ taraftaki minare…” diye göstermiş.

Mimar Sinan, işçilere halat getirmelerini ve minarenin ucuna bağlamalarını söylemiş. İşçiler halatı getirerek bir ucunu minareye bağlamışlar. Mimar Sinan, çocuğu yanına çağırmış ve “İşçiler şimdi halatı çekerek minareyi düzeltecekler. Sen de düzeldiğinde bize haber ver, olur mu?” demiş. İşçiler halatı çekmeye başlamışlar ve bir süre sonra çocuk haykırmış: “Tamaaam, düzeldiii!” (MEB, 2020).

Üstat Mimar Sinan’ın bu davranışı birçok sosyal hakikate örnek gösterilse de pedagojik bir gerçeği de barındırmaktadır. Bu hakikat; çocukların fikirlerinin önemsenmesi, büyüdüklerinde kişiliklerinin oluşumuna ve etraflarına karşı tutumlarına nasıl etki edeceğine dair önemli bir işarettir.

Çocukların kişilik gelişim süreçlerine rehberlik etmeli, dünyaya onların gözleriyle bakabilmeliyiz.

Çocukların fikirlerini dinlemeli, düşüncelerine kıymet vermeli ve onlardan öğrenilecek kıymetli bakış açıları olduğunu unutmamalıyız. Çünkü toplumda asıl olan, bilgiyi nesiller boyu aktarmak kadar yeni nesillerin tazeliğine de kulak verebilmektir. İşte, burada nezaket devreye giriyor.

Nezaket kavramı, çocuk eğitiminin temel taşlarından biridir. Saygı gören ve değer verilen çocuk saygı duymayı, nezaketi ve değer vermeyi öğrenir. Bir aynanın görüntüyü yansıtması gibi ebeveynlerinden aldığı nezaket can suyu ile filizlenir. Bu su onu geçmişine sımsıkı bağlar. Nezaket yalnızca bireysel bir erdem değil toplumu ayakta tutan bir unsurdur. Bir çocuğun arkadaş ilişkileri, tutum ve davranışları, gelecekteki sosyal hayatına önemli ölçüde etki eder. Atalarımızın “Ağaç yaşken eğilir.” sözünde olduğu gibi küçük yaşta kazandırılan nezaket, gelecekte başkalarının derdini anlama yetisini geliştirir.

Bugün çocuklarımızın hissetmesi gereken de budur. Söyledikleri dinlenen, fikirleri ciddiye alınan, dünyaya onun gözlerinden bakabilen büyüklerin olduğu bir ortamda büyüyen çocuk; her canlıya saygı duyan, sevgiyle iz bırakan bir birey olur.

Kaynakça: Millî Eğitim Bakanlığı. (2020, Ekim). Mimar Sinan: Efsaneleri [PDF dosyası]. https://766685.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/03/01/766685/dosyalar/2020_10/22095256_Mimar_Sinan-_Efsaneleri. pdf Erişim tarihi: 10 Nisan 2025

İmran BAŞ - Ankara