GÜLÜMSEYEN SESLER
Eposta :

GÜLÜMSEYEN SESLER

İletişimde gülümsemenin gücünü bilir ve kullanırdık. Peki ya insan, sesiyle gülümser mi? Daha doğrusu gülümsemenin sesi duyulur mu? Duyuluyor işte. Ben duyuyorum mesela. Hepimiz için pandemi dönemi çok zordu elbette.Fakat benim için aynı zamanda bazı duyguların da keşfedilme süreciydi. İnsan sevgisi, özlemi… Sevginin sesi olur mu peki? Onun da olur gülümsemeye eşlikçi.

Pandemi hepimize yeni şeyler öğretti. Alışkanlıklarımız değişti. Yapamayız dediğimiz ne varsa yaptık. Ben anlamam diye düşündüğümüz -özellikle teknoloji alanında- pek çok yeni bilgiyi öğrendik, pek çok yeni terimle karşılaştık.

Herkesin çalışma şekli, çalışma şartları değişti bu süreçte. Biz öğretmenler ise mesleğimizin var oluş sebebi öğrencilerimizden uzak kaldık. Uzaklığa rağmen yakınlık kurmamız gerekiyordu.Onlara, ekranlarla yaklaştık ama yakınlaşabildik mi? Belirsiz... Göz göze olamadık. Güç vermek, motive etmek için omzuna dokunamadık öğrencilerimizin, şöyle bir “çak” yapamadık onlarla, aynı pencereden bakamadık dünyaya.

Artık durumu kabullenmeye başladığımız günler geldi.Oysa öyle zordu ki yaşadığımız. İşimizin öznesi çocuktu, gençti.Anlatmak, sormak arada bir kıkırdamak, bakışlarımızı buluşturmak, kalplerimizin çarpışını duymak için bize sınıflarımız lazımdı. Okul sadece akademik bir gereklilik değildi. Okul ortaklık demekti. Okul, benzerlerimizle kaynaştığımız, farklılıklarımızla tanıştığımız, kendimizi tanıdığımız, “ben” olmayı öğrenirken bazen de “biz” olmanın gücünü hissettiğimiz bir yerdi, yuvaydı en sıcağından. Okuldan uzak kaldıkça bunu daha iyi anladık.

Okulların açık olduğu günlerde sınıflarımızda buluştuk ve öğrencilerimi seslerinden tanımaya çalıştım. Seslerini isimleriyle eşleştirdim zihnimde. Yanılmadım. Fark ettim ki bazı seslere bazı yüzler, bazılarına gülümsemeler, bazılarına utangaçlık, bazısına cesaret yakıştırmışım.

Yine canlı ders saatlerinden biriydi. İlerleyen dakikalarda sorduğum soruyu cevaplayan bir kızıma sözünü tamamladıktan sonra şöyle seslendim “Teşekkür ederim gülümseyen kızım, hep böyle içten gülümsemeye devam et, sana çok yakışıyor.” Dersteki sessizlik daha da büyüdü, bir çığ oldu ve sonra büyük bir gürültü koptu. “Nasıl olur hocam, siz beni, bizi görüyor musunuz? Hayır, olamaz hocam ama ben şu an…” Eminim o an sadece o değil dersteki tüm öğrenciler kalkıp toparlanmaya, üstlerini başlarını düzeltmeye başladılar. Az sonra öğrencimden dersle ilgili soruyu tekrar cevaplamasını istedim. Bakın arkadaşınızın sesi gülümsüyor, sesiyle gülümsemesini biliyor. Öğrencilerim işte o an ne demek istediğimi anladılar.

Kahkaha bir sestir ama gülümseme öyle mi? Duyulur mu sesi? Biz öğretmenler uzaktan eğitim deneyiminde yeni beceriler de edindik. Tabi ki gönülden duyanlarımız… Sesiyle ağlayanları, sesiyle gülenleri, sesiyle surat asanları, sesiyle mutlu olanları tanımayı başardık. Onları kalp sesimizle seslerinden tanıdık, seslerinden yakaladık. Sesler demiştim ve gülümsemeler... “Başarıyoruz, oluyor, iyiyiz, yapacağız.” diyen sesler... Bazıları sesleriyle gülümser. Her durumda, her şartta iyi olmaya çalışmanın, şükrün, mücadelenin huzurundan kaynaklanan gülümseme. Keşke ama keşke tüm çocuklar aynı tınıyla gülse, gülümseyebilse...

Gülümseyen seslerinden öptüğüm öğrencilerimle, yakında kavuşacağız diye bağladık konuyu ve birlikte duygulandık.

Okullarımıza döndük 2021 Eylül’ünde. Eylül hazandır, ayrılıktır belki ama bizlere vuslat oldu bu yıl, her yıldan farklı bir vuslat. Okulun değerini çok iyi anladığımız bir kavuşma.

Biz eğitim yolculuğumuza devam ediyoruz; inanç, azim ve sabırla…

 

Gamze YAYLAZ | Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni | Şehit Orkun Alp Arslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi