Sayı 4, Eylül 2024 - DEDEMİN ÇEŞMELERİ
Uzun ve yorucu bir yılı daha bitirmiş, şehrin karmaşasını arkamızda bırakıp aylar öncesinden yaptığımız planı gerçekleştirmek üzere üç kardeş köye doğru yola çıkmıştık.
Devamını Gör..
Uzun ve yorucu bir yılı daha bitirmiş, şehrin karmaşasını arkamızda bırakıp aylar öncesinden yaptığımız planı gerçekleştirmek üzere üç kardeş köye doğru yola çıkmıştık.
Devamını Gör..
Soğuk; Sivas’tan yayılır derler, doğrudur. Peki, yalnız soğuk mu yayılıp dağılır? Bazen birlik, beraberlik tohumları; bazen yeniden doğmak için Anka misali küller de dağılır. Dağılır, dağılır da bu dağılma Sivas için bir toparlayıcı, bütünleştirici mahiyettedir.
Devamını Gör..
Farklılık güzeldir. Bizi ayrıntılara götürerek farklılıkların güzelliğine tanık olmamızı sağlayan da çocuklar ve onların özgün, masum düşünceleridir. Çocukların düşüncelerini geliştirmek, çeşitlendirmek için onları düşünmeye sevk etmek gerekir.
Devamını Gör..
Küçük bir tohumdan toprağı çatlatıp kendi hayatına serpilen her ağaç, küçük dünyasından büyük âlemi seyreyler. Dokunun, göreceksiniz.
Devamını Gör..
Büyük bir heyecanla Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan "ÖğretmenİZ" dergisinin 4. sayısını sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz! Bu sayı, öğretmenlerimizin sadece mesleki deneyimlerini değil aynı zamanda kişisel hikâyelerini, özgün eserlerini ve yaratıcı projelerini de içermektedir.
Devamını Gör..
Elde ne var? Elde var yağmur damlaları. Sabah hâlleri...
Devamını Gör..
Üç yıl kadar önce bir dikiş makinesi aldım kendime. Yağ, şeker almak için girdiğim marketten dikiş makinesi alarak çıkışım doğrusu beni bile güldürdü. “Neden aldım bu makineyi?” diye söylenirken, kendimi dikiş dikerken buldum. Terzi değilim, terzilik de öğrenmedim. Peki, nereden peyda oldu bu dikiş meselesi?
Devamını Gör..
Bir millî sporcu ve aynı zamanda öğretmen olarak ilk amacım ülkemizi her zaman en iyi şekilde temsil etmek, bayrağımızı göndere çektirmek ve İstiklal Marşımızı dünyaya dinletmektir. Bu yolda 2014 yılından günümüze kadar taekwondo branşında A millî sporcu olarak kariyerime devam etmekteyim. Kariyerim boyunca 4 Dünya ikinciliği, 6 Avrupa şampiyonluğu, 18 Türkiye şampiyonluğu olmak üzere toplamda 148 madalyaya sahip, birçok ulusal ve uluslararası şampiyonlukları olan bir sporcuyum. Şimdi ise yaşadığım tecrübelerimi ve bilgilerimi öğrencilerime aktarıyorum
Devamını Gör..
"Doğa saklanmayı sever." demiş Heraklitos. Bazen saklanmak, bulunmayı istemenin cilvesidir diyorum ben de. Görülmesi gereken öyle çok güzellik var ki her fırsatta zamanımızı ve enerjimizi yeni yerler görmeye sarf etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Her defasında da gittiğim yerlere duyduğum hayranlıkla eve geri dönüyorum.
Devamını Gör..
Tarımsal verimi arttırmak için günümüzde kullanılan maddeler kimyasal içerikli olup insan sağlığına ve çevreye zarar vermektedir. Bu çalışmada besin atıklarını kullanarak kimyasal gübrelere alternatif K içeriği yüksek organik gübre elde etmek amaçlanmıştır.
Devamını Gör..
Bu çalışma, 9-10 yaş arası çocuklara geometri öğretiminde NeoTrie VR (Neotrie) adlı yeni bir sanal gerçeklik yazılımının potansiyel kullanımını incelemektedir. NeoTrie, Polonya’nın Żernica kentindeki bir okulda matematik derslerinin bir parçası olarak ilk kez test edilmiştir.
Devamını Gör..
Renklerin insan zihninde ve öğrenme süreçlerinde önemli etkileri vardır. Öğrenme ortamlarında bilinçli olarak kullanıldığında öğrencilerin dikkatini çekebilir, motivasyonunu artırabilir. Enerji veren sarı ve kırmızı, yaratıcılık hissi uyandıran turuncu, üretkenliği artıran yeşil vb. renkleri duyu ve duygulara olan etkileriyle bilinçli kullanmak önem arz etmektedir.
Devamını Gör..
Okul öncesi eğitimde sıfır atık bilinci oluşturmak ve çevreye duyarlı nesiller yetiştirmek amacıyla öğrenciler, aileler, okul personeli ve çevre kuruluşları bu projede bir araya gelmiştir. Proje kapsamında veli ve öğrencilere proje hakkında detaylı bilgi verilmiş, izinler alınmış ve çeşitli etkinlikler düzenlenmiştir. Emekli bir kimyager tarafından temizlik sirkesi yapımı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından da hijyen ve gıda güvenliği konularında eğitimler verilmiştir.
Devamını Gör..
Çocukluktan beri sürdürdüğüm yazın dünyam ağırlıklı olarak şiir ve denemeler üzerineydi. Bir okurum, “Yazılarınız, sözleriniz önemli ve kuş tüyü hafifliğinde. Sizin adınız ‘Ninem Korkut’ olmalı.” demişti. O günden sonra “Ninem Korkut” ismi benimle özdeşleşti.
Devamını Gör..
Öğrencilerimle yaşadığım ve paylaştığım her an kıymetlidir. Her an eklenmedik bir şey söyleyebilir veya ilginç bir davranış sergileyebilirler. Böyle durumlarda bazen güler, bazen hüzünlenir ve bazen de düşüncelere dalarım. Neden mi? Çünkü bu tür anlar, öğretmenlik mesleğinin en dokunaklı ve gerçekçi yanlarını gösterir. Bu yazıda sulu bir şakayla başlayıp bizi beklenmedik güzelliklere götüren bir anımı anlatmak istiyorum.
Devamını Gör..
Bir gün derste öğrencilerime “Anadolu sizin için ne demek, Anadolu deyince aklınıza ne geliyor?” diye sorduğumda uzun bir sessizliğin ardından bir kız öğrencim “Anadolu yayık ayran ve gözleme yapan teyzelerdir.” dedi.
Devamını Gör..
Şenay Aybüke Yalçın sadece bir öğretmen değildi. O, müziğin gücüyle çocukların kalplerine dokunan, onların hayallerine yön veren bir sanatçı, vatanına hizmet eden bir kahramandı..
Devamını Gör..
Bir zamanlar Telli nalınlar ile gidermiş gelin kızlar hamama, Ayaklarına yaktıkları çiçek desenli kınalarıyla. Ceplerinde taşıdıkları yiğitliği de alıp yanlarına Körüklü çizmeleri ile dağlarda gezinirmiş zeybekler Başlarında sevdikleri kızın onlara işlediği kefiyeleriyle
Devamını Gör..
Yapay zekâ verileriyle hazırlanan “Dijital Çoklu Zekâ Kütüphanesi” projesi, BİLSEM öğrencileri hedeflenerek oluşturulmuştur. Bu kapsamda öğrencilerimizin küresel eğitime entegre olmaları ve yapay zekâ okuryazarlığını geliştirmeleri amaçlanmıştır.
Devamını Gör..
Ucu bucağı görünmeyen bir boşluk, bu boşluğa isyan edercesine baş vermiş otlar… Bir düşteyim. Düşüncelerimin bana en güzel hediyesi mi bu gece? Yürüyorum ayaklarım yalın, tenim buğday, yüreğim serin.
Devamını Gör..
İçi içine sığmıyordu. Yerleşmek için tuttukları otel odasında bulunan valizini bile henüz açamamıştı. Gece yaklaşmakta, rüzgâr ayaza çalmaktaydı. Aldırmadı, başını yastığa bile koymak istemedi. Emindi kendinden hem de hiçbir zaman olmadığı kadar emindi. Ani bir hareketle attı kendisini otel odasından dışarı. Daha önceden lazım olur diye kiraladıkları kapıdaki arabaya yöneldi. Tereddüt etmeden araca bindi ve çalıştırdı arabayı. Sonra da yola koyuldu. Yolculuk nereye idi?
Devamını Gör..
Bursa, Ey aklımda zamanı durduran kadim şehir! Senden kopar gibi ayrıldım. En ince damarlarına kadar ruhundan koparılan kalbimin acısını taşıdım her adımda. Bütün hülyalarımda seni yaşayıp sonra bütün varlığımla senden ayrılmanın acısıyla… Ben ayrılmadım, yollar beni paramparça götürdü. Yollar ayaklarımın altından akıp gitti. Başka bir âlemdeyim şimdi. Dayanacağım. Sen, acıları en naif hayallerle dindiren şehir! Sen, hüzünleri en güzel seslerle güldüren şehir! Hiçbir çizgini esirgeme benden. Ben, sende tek bir günüm. Ben, sende bir bütünüm.
Devamını Gör..
Vapurlar geçti Sokağın başında gördüydüm seni Geçti bir vapur Salkım saçaktı hanımelleri, daha kokusu sinmeden akşama Sesin vardı hani, beni tutup bir trene bindiren Yollar, sonra uzun yolculuklar İlk yaz mesela bir akşamüstü yanan ışıklardı Kapının önüydü meskenim Ne oyunlar ne bağrış çağrış Adın binbir türlü gelirdi dilime
Devamını Gör..
Siz bir rüya görüp yolculuğa çıkmaya karar verdiniz mi? Benim Konya’ya yolculuğum, gördüğüm güzel bir rüyayla başladı. Rüyamda Şems-i Tebrîzî Türbesi’ni ziyaret ettiğimi görmüştüm. İnternette yaptığım bir araştırmayla Şems-i Tebrîzî Türbesi’nin Konya’da olduğunu öğrendim ve hafta sonu havanın güzel olmasını da fırsat bilerek Konya’ya bir otobüs bileti aldım. Altı saatlik yolculuktan sonra Konya’ya ulaştım. Yolculuk sırasında Konya’ya Likyalılar tarafından “İkon” ismi verildiğini bu ismin de Frigyalıların bölgeye verdiği isim olan “konion” kelimesinden türediğini öğrendim.
Devamını Gör..
"Sanatla Hayat Bulan Yetenekler: Yeteneklerinizi Keşfedin, Hayatınızı Şekillendirin!"
Devamını Gör..
Gönüllerde hasrettir, dillerde bir “ah”, Ataya, anaya, yâre vefadır Veysel. Kara toprağını sadık yâr bilir, Uzun ince yollara revandır Veysel. Sivas’tan bir sestir uzanan dünyaya, Davet eyledi Türk’ü barışa, nizama, Ana gibi ak dilini baba mirası bildi, Sundu cevherini Türkçemin dünyaya.
Devamını Gör..
4972 Borusan ismini taşıyan Robotik takımımız, öğrencilerin bilime ve teknolojiye yönelik ilgilerini güçlendirmek ve Robotik alanında kendilerini geliştirebilmelerine katkı sağlamak amacıyla kuruldu.
Devamını Gör..
“Sevgi nedir?” Meşhur Selvi Boylum Al Yazmalım filminin final sorusuydu: “Sahi, sevgi neydi? Sevgi, emekti.”
Devamını Gör..
Literatürde “üstün yetenek” kavramı kullanılmasına rağmen 15 Ocak 2013 tarihinde Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nca (BTYK) yayınlanan Strateji ve Uygulama Planı’nda aynı kavrama karşılık gelmek üzere daha az kategorize edici olarak “özel yetenek” kavramı tercih edilmiştir. Çağdaş tanımlar çok daha fazla sayıda kriteri içerse de özel yetenekli bireyleri tespit edebilmek adına IQ testlerinin önceliği hâlen devam etmektedir. Söz konusu grup, genel nüfusun ortalama %2’lik bölümünü oluşturur.
Devamını Gör..
İnsanlık var olduğu zamanlardan beri doğa ile sürekli iç içe olmuş, bütün ihtiyaçlarını doğadan karşılamıştır. İnsanlar, ihtiyaçları doğrultusunda doğadaki bitkilerden ve hayvanlardan yararlanmıştır. Her çağda yeni icatların ve buluşların ortaya çıkması günümüze kadar medeniyetlerin gelişmesine katkı sağlamaya devam etmiştir.
Devamını Gör..
Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük’ünde “kişinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan ortam; bir şeyin yakını” diye tanımlanan çevre, 1982 Anayasası’nın 56. maddesinde koruma altına alınmıştır. Buna göre “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların görevidir.”
Devamını Gör..
Şanlıurfa’nın kuzeyinde, Atatürk Barajı manzaralı merkeze bağlı bir köyde müdür yetkili öğretmen olarak tek başıma göreve başlamıştım. Takvimler 2007 yılının sonbahar aylarını gösterirken ben ikinci yılımın vermiş olduğu öz güven ve idealistlik ile çalışmalarıma titiz bir şekilde devam ediyordum. Birleştirilmiş sınıfın avantajlarını doğru kullanarak bir yandan öğrencilerime aktiviteler yaptırıyor bir yandan da köy halkı ile çeşitli etkinlikler düzenliyordum. Köyde okuma yazma bilmeyenler için bir kurs onayı alıp cumartesi ve pazar akşamlarında da köy okulundan yararlanmanın önünü açmıştım. Çalışmalarım köy halkı tarafından takdirle karşılanıyordu. Bana vermiş oldukları değer ve destek günden güne artıyordu. Bu destek bazen bir davet, bazen bir yumurta, bazen de halis muhlis koyun sütünden köy yoğurdu oluyordu ve bunların hepsi beni çok mutlu ediyordu.
Devamını Gör..
Cezaevinde annelerinin yanında kalan çocukların ortamlarının iyileştirilmesi, cezaevinin olumsuz koşullarında yetişen çocukların mümkün olduğunca kaliteli zaman geçirmelerinin sağlanması, çocuklar için eğitimde fırsat eşitliği ilkesinin hayata geçirilmesi, çocukların bulundukları ortam itibarıyla mahrum kaldıkları okul öncesi eğitim imkânlarından yararlanmalarının sağlanması amaçlanmıştır.
Devamını Gör..
7444 Ay Yıldız Robotik takımı 2018’de, İstanbul Esenyurt’ta bulunan Borusan Asım Kocabıyık Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesinde Robotik projelerinin içinde daha çok öğrencinin yer almasını sağlamak, sosyal temelli projeler yaparak öğrencilerin gelişimlerine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine katkıda bulunmak amaçlarıyla kuruldu.
Devamını Gör..
Lübbey’in kiremitleri ayaklar altında Kanatlarıydı evlerin geçmiş günlerde İndikçe yalnızlıklar soğuk taş duvarlara Süzülen gözyaşları bıraktıkça izlerini ruhlara Kırıldıkça hayaller ufuklarda Dökülüverdi kiremitler de ayaklarımızın altına.
Devamını Gör..
Sabahın erken saatlerinde Ankara’nın karmaşasından uzaklaşmak için yola koyulduk. Yolculuk boyunca değişen manzaralar ruh hâlimizi de etkilemişti. Yeşil tarlalar ve mavi gökyüzü, huzurlu bir melodi gibiydi. Yol kenarındaki dinlenme tesislerinde mola verip sevimli Sivas kangallarının kahvaltı yapışlarını seyrederek keyifli dakikalar geçirdik.
Devamını Gör..
“Aslolan helalleşmek olmalıdır. Helalleşmek mahkemede dava kazanmaktan daha üstün olmalıdır çünkü her yasal olan hak helal değildir ve olamaz. İflas eden kardeşinizin haraç mezat satışa çıkan evini satın almanız yasal hakkınız olabilir ama helal değildir. Raf ömrünü uzatmak için ekmeğin içine kanserojen madde koyan fırıncının yaptığı, formülü ambalajın üzerine koyduğu sürece yasal, dolayısıyla suçsuz ama helal değildir. Yasaların tanıdığı haklardan insanlık yada Allah adına feragat etmenin garipsenmediği bir yeni düzen getirmek zorundayız.”
Devamını Gör..
Rekreasyon, insanların dinlenme, eğlenme ve boş zamanlarını değerlendirme amacıyla gerçekleştirdikleri etkinlikleri kapsayan geniş bir kavramdır. Spor, oyun, sanat, seyahat, açık hava aktiviteleri gibi çeşitli alanları içerir. Bireylere fiziksel ve zihinsel rahatlama sağlamak, stresi azaltmak ve genel yaşam kalitesini artırmak için yapılan çalışmaları kapsar.
Devamını Gör..
“Sharenting” terimi İngilizce “share“ (paylaşmak) ve “parenting” (ebeveynlik) kelimelerinin birleşimiyle oluşan bir terimdir. Çocuğun her anını dijital ortamda paylaşmaktan kendini alıkoyamayan ebeveyn modeline “sharenting” denir. Türkçe karşılığı tam olarak türetilmemiş olsa da bu kavramı “paylaşan ebeveynlik” olarak çevirmek mümkündür.
Devamını Gör..
Her şey, drama dersinde duyduğum cılız bir sesle başladı: “Öğretmenim, bize masal anlatır mısınız?” Hayal kurmayı unutmuşlardı ve biraz desteklenmeye ihtiyaçları vardı. Onlara sadece bir masal anlatacağımı sandım ama işin sonunda onlar bana yepyeni bir kapı araladılar. Sadece aralamakla kalmadılar, kapıyı sonuna kadar açtılar.
Devamını Gör..
Öğretmenlik sadece bir meslek değil bir gelenektir kökünü ve birikimini çağlar öncesinden alan. Bu geleneğin bir ferdi olmaktan her öğretmen gurur duyar.
Devamını Gör..
Bir milletin ana dili; onun medeniyet tanımını, içeriğini ve hatta seviyesini gösterir. Dilin malzemesi kelimedir. Milletin kelime hazinesi ne kadar genişse ve ne kadar kendisini tam olarak ifade ediyorsa dil, o nispette canlanır, canlı kalır. Bir kelimenin, bir milletin gönül ve tefekkür coğrafyasından dünyaya gelebilmesi için o milletin sevincini, hüznünü, zekâsını, hissini, buluşunu, üretimini, hayata bakışını yansıtacak dil estetiğine, dil gücüne sahip olması gerekir. Bu da yetmez. Milletin ve fertlerinin düşünen, üreten, sahip çıkan, daima araştıran, moral değerlerini yaşatan ve koruyan, milletler arasında gücüne güvenen olması da gerekir. Yani millet, asırlar boyu ne kadar kuvvetli bir şekilde dünya sahnesinde var olabiliyorsa dili de o kadar büyük bir şuurla doğar, büyür, gelişir ve iz bırakarak yaşar. Bir kelimeye o dili konuşanlar arasında ihtiyaç kalmamışsa ya da o kelimenin yerine ondan daha güçlü bir kelime dil ülkesinde tahtı devralmışsa işte o zaman, o kelime ölür.
Devamını Gör..
Okumak, yazmak, düşünmek günlük hayatta hepimizin üzerinde en çok konuştuğu konulardandır. Konuştuğu diyorum çünkü toplum olarak ne okumada ne de yazmada istediğimiz noktaya bir türlü gelemediğimiz için iletişim becerilerimiz konuşmak üzerine kurulu. Konuşma da okuma, yazma ve dinleme gibi temel dil becerilerindendir.
Devamını Gör..
Ülkemizde ve dünyada sıklıkla görmeye başladığımız elektrikli araçların önemini birlikte inceleyelim. Enerji verimliliği, sessiz ve konforlu olması, hız ve performanslarının giderek artması, azaltılmış gürültü kirliliği ve sürdürülebilirlik gibi birçok nedenle elektrikli araçlar son dönemde dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır.
Devamını Gör..
Onu ilk gördüğümde rafların önünde kitapları düzenliyordu. Mekân küçücüktü, bodrum katındaydı ve çok sıkıcıydı. En önemlisi de penceresizdi. “Neden pencere yok burada, sıkılmıyor musun?” dedim, “Yok.” dedi, sıkılmıyorum. İkinci, üçüncü defa gittiğimde soğuk şehrin sıcacık bir mekânında olduğumu hissettim. Yukarıdaki sorumun da cevabını buluvermiştim. Anladım ki kitaplar ısıtıyor bu mekânı ve kitaplardan oluşan binlerce penceresi var buranın.
Devamını Gör..
“Hülya Hanım siz misiniz?” diye sordu. “Buyurun teyzeciğim, nasıl yardımcı olabilirim?” dedim.Bir öğrencinin anneannesi veya babaannesi sandım kendisini. “Ben sizin yeni öğrencinizim.” dedi. Öğretmeni ile ilk kez tanışan bir çocuk gibi ürkek, heyecanlı ve çekingendi.
Devamını Gör..
Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder. Genç adama yaklaşır ve sorar:
Devamını Gör..
Bir yola çıkacaksa insan önce içine içine adımlamalı. Niye gitmeliyim, nereye gitmeliyim? Kaçmalı mıyım yoksa aşmalı mıyım? Hiç olmazsa dağa taşa vurmalıyım kendimi.
Devamını Gör..
Projenin Amacı: İlkokul 4. sınıfta matematik dersinin disiplinler arası yaklaşımla işlenmesinin öğrencilerin matematik başarısına etkisi.
Devamını Gör..
Projenin Amacı: Teknoloji İnovasyon Çöplüğü Projesi (ÇİT), öğrencilerin yenilikçi düşünce alanında serbestçe çalışmalar yapabilecekleri bir eğitim ortamıdır.
Devamını Gör..
Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde medyanın önemi tartışılmaz bir gerçektir. Kurum ve kuruluşların kimliklerini yansıtan, faaliyetlerini topluma aktaran görsel, işitsel ve yazılı medya günümüzde büyük önem taşımaktadır. Bu teknolojinin eğitimde kullanılması, eğitimin kalitesini arttıracak ve toplumda yaygınlaştırılmasını kolaylaştıracaktır. İnternet Okul Televizyonu Projemiz, bilgi çağının önemli araçlarından olan internet ve televizyon teknolojilerini kullanarak internet televizyonu vasıtası ile eğitimi her yerde kolayca ulaşılabilir ve etkili kılmayı amaçlamaktadır. Özellikle okulumuzdaki eğitime yönelik çeşitli bilgilendirme ve duyuruların yapılması, uzaktan eğitim faaliyetleri, haberler, proje ve deneyler, çalışma ve başarıların paylaşılması ile kurumsal kimliğin yansıtılması konularında önemli bir paylaşım platformu hâline gelmiştir.
Devamını Gör..
YARIŞMANIN ADI : Dünyanın On Başarılı Genci - (TOYP) YARIŞMANIN TÜRÜ : Uluslararası YARIŞMAYI DÜZENLEYEN : Genç Liderler ve Girişimciler Derneği (JCI) ALINAN ÖDÜL : Birincilik Ödülü
Devamını Gör..
Uluslararası Uzay Uygulamaları Yarışması (Space Apps Challenge), uluslararası bir eğitsel hackathondur. Eğitsel hackathon, kendini teknoloji alanında geliştirmiş ve konuya ilgi duyan yarışmacı takımların soruları cevaplamak, bilgi vermek, yardımcı olmak için yer aldığı; öğrencilerin ikişer, üçer, dörder ya da beşer kişilik gruplar oluşturarak yeni bir proje geliştirdikleri bir yarışmadır.
Devamını Gör..
10 farklı ülkeden, 17 öğretmenden biri olan Nuray Eran Türedi, Uluslararası Çevre Ödülü’ne layık görüldü. Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı (FEE) Öğretmen Ödülü; Eko-Okullar, Okullarda Orman (LEAF) veya Çevrenin Genç Sözcüleri (YRE) programlarında beş veya daha fazla yıl görev yapan ve kurumlarına katkı sağlayan öğretmenleri öne çıkaran bir ödül. Öğretmenler, Yeşil Bayrak, LEAF Ödülü veya ulusal bir YRE Yarışması için finalist olmaları gerekiyor. Seçilen öğretmenler, çevre eğitiminde mükemmelliği, gençlere ve gezegene bağlılığı temsil ediyor. YARIŞMANIN TÜRÜ : Uluslararası YARIŞMAYI DÜZENLEYEN : Danimarka ALINAN ÖDÜL : FEE Öğretmen Ödülü
Devamını Gör..
Kahramanlık destanını şehit yazdı göklere, Milletim söz konusuysa içim sığmaz bir yere, Karış karış toprağına sahip çıkan gençleriz, Nöbet tutar bu vatanı yorulmadan bekleriz.
Devamını Gör..
Rüzgârlardan kanat taktım dün gece, Yoz turnalar gibi geçtim Ilgaz’dan. Doruklara boz dumanlar çökünce Enginde bir yayla seçtim Ilgaz’dan.
Devamını Gör..
Ağaçları olmalı her insanın, Gölgesinde çıkarmalı yorgunluğunu, Ormana dikmeli asırlık koca çınarı, Bahçeye dikmeli kıpkırmızı taneli narı.
Devamını Gör..
Akreple yelkovan dansı değildir zaman, Sana kavuşma ümidiyle akıp gider ellerimden. Zamanı yok eden varlığın,
Devamını Gör..
Kayıp bir silüeti aramak, Parmak uçlarıyla, Sessiz, sedasız. Kaybolmuş sokaklarda,
Devamını Gör..
Bir Anadolu köyünde doğmuştu Güneş, Bir Güneş ile parlamıştı dünyam, Güneş öğretmen, İlk öğretmenimdi benim. Uzak diyarlardan kalkıp gelmişti, Işık olmak için bizlere, Sadece okuma yazma öğretmedi
Devamını Gör..
Öğretmenlik yapmak ile öğretmen olmak arasında fark var diyor Doğan Cüceloğlu. Ve öğretmenliği “bir cana dokunmak” olarak tanımlıyor. Akademik tanımlar bir yana meslektaşlarımızın da yüzlerce farklı tanımı olabilir. Nasıl tanımlanırsa tanımlansın öğretmenlik duygusal boyutundan soyutlanamaz, salt bir bilgi aktarma aracı olarak görülemez ve standartlara sığdırılamaz. İşimiz insandır çünkü. İnsanın kişiliği ise tıpkı parmak izleri gibi eşsizdir. Her insan kendi mizacıyla doğar, ailesinin ve çevresinin etkisiyle şekillenir. Dolayısıyla sınıfınız bir çiçek tarlası gibi rengarenktir. Ve siz o rengarenk çiçeklerin her birine ayrı ayrı eğilmek zorundasınız.
Devamını Gör..
"Yerebatan” adlı bu şiir ile başlamıştı her şey. 2017 senesi İstanbul Bahçelievler Cumhuriyet Anadolu Lisesinde, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulmuş ilk Yaratıcı Yazarlık Kulüplerinden birinin temelleri atılıyor, hevesli öğrenciler birer birer kulübe kaydolmak için sıraya giriyorlardı. Tam o sırada eski İstanbul beyefendilerini andıran duruşuyla genç bir adam kapımızı çalmış, kendini tanıtarak 11-D’de okuduğunu belirtmiş ve solda gördüğünüz bu şiirini okumak istemişti. Kendisine verdiğimiz izin üzerine şiirini okumuş ve sınıfta bulunan biz öğretmen ve öğrencileri kendisine hayran bırakmıştı.
Devamını Gör..
Sabah telaşı, saate bakmak, çıkarıp bir de telefondan kontrol etmek, dakikalarla yarışmak, nefesinin göğsünde bir yerlerde takılıp kalması, işe ilk adım, küçük bir rahatlama, yeni mücadelelere bir kapı aralama... Elektronik ekranlar, klavye sesleri ve dışarıdan gelen seslerle beraber beynimden hiç çıkmayan bir uğultu… Sanki bu uğultuyla doğmuş gibiyim. Sahi ben çocukken, sokaklarda sek sek oynarken de var mıydı bu uğultu? Bilmiyorum, bilemiyorum, bu uğultudan düşünemiyorum, düşleyemiyorum da... Köşede duran çiçekler de rahatsız tüm bu seslerden, ara ara onlarla konuşurken de bölüyor sohbetimizi bu sesler.
Devamını Gör..
İletişimde gülümsemenin gücünü bilir ve kullanırdık. Peki ya insan, sesiyle gülümser mi? Daha doğrusu gülümsemenin sesi duyulur mu? Duyuluyor işte. Ben duyuyorum mesela. Hepimiz için pandemi dönemi çok zordu elbette.Fakat benim için aynı zamanda bazı duyguların da keşfedilme süreciydi. İnsan sevgisi, özlemi… Sevginin sesi olur mu peki? Onun da olur gülümsemeye eşlikçi.
Devamını Gör..
Yaşamak, yazmak ve okumak varoluşsal bir eylemdir.İnsan doğumuyla ölümü arasında kendini bulmak ve gerçekleştirmekle mükellef bir varlık. Diğer tüm canlılar içgüdüsel bir yaşam sürerken insanoğlu içgüdüsel yanları dışında bilgiyi üreten, geliştiren ve bir sonraki nesle bunu yazı ve sözle aktaran bir varlık. Hal böyleyken yaşamak insanoğlu için başlı başına bir meseledir.
Devamını Gör..
Her gün evden çıkıp okula giderken gözlerimden akan gözyaşlarım, öğretmenler odasının kapısını açtığım zamana kadar akmaya devam ederdi. Sivas İmranlı’daki soğuk yüzündendi bu gözyaşları. “Ey okul ben geldim.” dercesine devam ederdi. Bilirdim akan yaşlar, kalbimdeki heyecan, umut ve sevgimi ifade eden söz yaşlarıydı.
Devamını Gör..
Ölümle ayrılığı tartmışlar, elli dirhem fazla gelmiş ayrılık. Her ayrılık erken değil mi vakti belli olsa da? Bugün; anadan, babadan, kardeşten ve vatandan ayrılma günü. Geride kalanlara ve yeni başlangıçların henüz tanımadığım gizemli şahıslarına birkaç cümle yazarak veda etmek istedim. İnsan hayatında bazı kelimeler vardır ki yeri ve zamanı gelince kısa da olsa haddinden fazla anlam taşır. Bugünkü kelimelerim de aynen öyle “Hoşça kalın, Merhaba!”
Devamını Gör..
Hey gidi hırçın sularıyla paletimden taşan Karadeniz. Derin sularına biraz hüzün, güven ve kararlılık karıştırdım bugün Ve yine sarının iyimserliğinden..
Devamını Gör..
Öğretmenlik mesleği her zaman beklenmedik olaylara açıktır hele ki okul öncesi öğretmeniyseniz. Her gün sınıfa girdiğinizde bambaşka bir sürpriz karşılar sizi. Çocukların evlerinde yaşadığı mutlu anlar sizi mutlu eder, bir yeri acıyarak gelse içiniz yanar. Ağlayarak başladıkları okuldan gitmek istemedikleri zamanlar gelince ne kadar da doğru yolda olduğunuzu anlarsınız.Oyun oynamak, şarkı söylemek özgürlüğünü onlar verir size.Hele adınıza çizilmiş resimler, evlerde yapılan taklitleriniz “Ama öğretmenim öyle dedi.” cümlesi, iz bıraktığınızın ispatıdır. Derdi, tasayı sınıfın dışında bırakmaktır öğretmenlik. Bu vatana, bu bayrağa, bu millete yakışan, insanlığın vicdanını aklayan nesiller yetiştirmektir öğretmenlik. Olsun, iyi ki olmuş, var olsun, dağ olsun, daim olsun öğretmenlik.
Devamını Gör..
Bugün de dün gibi, acıların, beklentilerin, yapacakların hep aynı olacak, yine aynı güne uyanacağım sanırsın. Oysa değildir. O gün, yani 6 Şubat farklıydı. Bu fark şu anda yazılamayacak, kaleme dökülemeyecek kadar zor. O gece sabaha karşı ansızın uyandırdı o korkunç ses. Farklı odalardan birleştirdi bizleri. Kenetlendik! Ağlayarak “Baba ne oluyor?” diyen 4 yaşındaki oğluma “Kapat gözlerini oyun oynuyoruz.” demekte zorlandım. “Hayır! Hayır! Oynamıyoruz.” dedi. Deprem oluyordu. Evet, oyun olsa biterdi. Ama bitmedi. En uzun 90 saniye idi. Hemen ardındaki depreme nerede yakalandık ben hâlâ hatırlamıyorum. Dışarıda bulduk kendimizi, çaresizce yürüyorduk.
Devamını Gör..
Mavi ile yeşilin buluştuğu, güneşin denizden batıp denizden doğduğu, sahilinin şifa kaynağı siyah kumla dolduğu, Karadeniz’in incisi, gelenlerin unutamadığı şehir; Ordu’nun en büyük ilçesi Ünye. Tarihi çok eskilere dayanan bir yerleşim yeri olan Ünye, günümüzde de çevresine göre belirgin oranda fazla nüfusa ev sahipliği yapmaktadır. Bozulmamış sahilleri, yumuşak iklimi, kendine özgü çam ve çınar ağaçları, insanın iştahını açan mutfağı ve daha birçok özelliği ile cazibe ve yaşam merkezi haline geliyor Ünye.
Devamını Gör..
Doğal veya geri dönüştürülebilen malzemeleri ders materyaline dönüştürerek doğal şartlarda, basit çözümlerle, nitelikli okul öncesi eğitimi sunabilmek amacıyla okul bahçesinde Açık Hava Sınıfı modelini tasarlayıp eğitim-öğretimin günlük en az 60 dakikasını doğa ile iç içe sürdürmek. Açık hava uygulamalarının sayısını ve niteliğini artırarak çocukların tüketim odaklı değil, süreç odaklı, doğayla bağ kurabildiği ve birey olarak çevreye etkisinin farkında olduğu bir sistem oluşturmak.
Devamını Gör..
Bilir misin Buğulu vakitlerin Neden ışık hüzmelerini kaçırdığını geceden? Erimeyen bir mumu, Yıllar sonra koyarsın şamdana. Tutuşur içindeki yangınlarla, Verirsin yorgun omuzlarını..
Devamını Gör..
Bu uygulamanın temel amacı, öz benlik algılarının düşük olduğu gözlemlenen bir meslek lisesi öğrenci grubunun hem yabancı dil öğrenmenin güçlüğüne dair geliştirdikleri ön yargıları kırmak hem de Türkiye’nin yabancı dil yeterliliğini yükseltecek ideal bir yabancı dil öğrenme senaryosu ortaya koymaktır. Proje, İngilizce dört duvar arasında değil sokakta öğrenilir düşüncesine dayanır.
Devamını Gör..
Batan güneşin gökyüzüne yayılan renkleridir hayat, Bazen öylesine rengârenk bazen de siyah beyaz. Hızlıca geçen bir trenin içinde seçmek istersin gördüklerini, Yakalamaya çalışırsın, yapamazsın.
Devamını Gör..
Bir sevdadır öğretmenlik, Adanmışlıktır. Gönül vermektir emekten öte, Yüreğine milyonlarca yürek sığdırmaktır. Bedeni yorulsa da zaman zaman..
Devamını Gör..
ne kalır, bir ada bir insandan giderse narın kırmızı sevinci, yaprakların hevesi, gökyüzünün iyiliği kalır
Devamını Gör..
uykusuz yorgun kimsesiz ve yaşlı bir çocuktu İstanbul. bir zamanlar, kaldırımlarını nezaketle adımlarken insanlar, epeydir dizleri sızlıyor, anlaşılan yine yağmur var.
Devamını Gör..
Müzeler; insanlığın geçmişini, kültürünü ve sanatını yansıtan, geçmişten günümüze ışık tutan, adeta bir zaman kapsülü gibi değerler barındıran mekânlardır. Her bir müze, içinde barındırdığı eserlerle o dönemin ruhunu ve insanın yaratıcılığını gözler önüne serer. Bu eserler aracılığıyla insanlar; geçmişle bağlantı kurar, tarihin derinliklerine yolculuk yapar ve yeni ufuklar keşfederler. Müzeler sadece tarihî eserlerin sergilendiği yerler değildir; aynı zamanda bilimin ve keşiflerin merkezleridir. Arkeolojik buluntular, doğal tarih örnekleri, sanat eserleri ve daha birçok benzersiz eser, müzelerde ziyaretçilerini bekler.
Devamını Gör..
Gençlerimizin; millî, manevi ve kültürel değerleri benimseyen, koruyan ve geliştiren; eski ve yeni sanat ve kültür eserleri, müze ve anıtlar gibi millî değerlerimizi tanıyan, dünü ve bugünü arasında nesneler ile bağlantı kurarak mazisini öğrenen, mantık ve beğeni duygusu gelişmiş bireyler olarak yetiştirilmeleri amacıyla, Millî Eğitim Bakanlığı Okul Müzeleri Yönergesi çerçevesinde her ilde bir “İl Eğitim Tarihi Müzesi” oluşturulması ve bu alanların eğitim öğretim amacıyla da kullanılması planlanmıştır.
Devamını Gör..
Müzeler, toplumların ve insanlığın her alandaki gelişiminin ve değişiminin izlerini taşır. Bu nedenle de toplumun hafızasını barındıran mekânlardır. Ülkemizde müzecilik faaliyetlerinin başlangıcı sayılan ve modern anlamda ilk Türk müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzesinin kuruluşu Mecmaı Asarıatikaya (Eski Eserler Koleksiyonu) dayanmaktadır. Padişah Abdülmecit’in 1845 yılında Yalova gezisi sırasında gördüğü Doğu Roma yazıtlarını İstanbul’a naklettirmesi üzerine eserler, 1846 yılında Osmanlı Devleti’nin o güne kadar silah deposu (Harbiye Ambarı) olarak kullandığı Aya İrini’de toplanmaya başlandı.
Devamını Gör..
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 1998 yılında Türkiye’de bir ilk olarak faaliyete geçirilen 75. Yıl Cumhuriyet Eğitim Müzesi, Sıhhiye’de, Ankara Atatürk Lisesi yanındaki geniş bahçe içinde, tek katlı müstakil bir binada hizmet vermektedir.
Devamını Gör..
Tarihî İpek Yolu üzerinde bulunan Gümüşhane, özellikle gümüş madeni işletmeciliği ve barındırdığı darphane ile Osmanlı Devleti için önemli bir sancaktı. Süleymaniye Mahallesi olarak adlandırılan Antik Gümüşhane’de 1899 yılı Trabzon Vilayet Salnamesi’ne göre 69’u merkezde 103’ü kaza ve nahiyelerde olmak üzere 172 mektep; 3’ü merkezde 7’si kaza ve nahiyelerde 12 medrese, 2 ilkokul ve 1 rüştiye bulunuyordu. İlin ilk Anadolu lisesi ise 1985 yılında Gümüşhane Anadolu Lisesi adıyla eğitime başlamıştır. Okulun ismi 1986 yılında Ali Fuat Kadirbeyoğlu Anadolu Lisesi olarak değiştirildi.
Devamını Gör..
Asya ile Avrupa kıtaları arasında önemli kara ve demiryolu güzergâhlarının kesiştiği bir yerde kurulan Kocaeli, bugün Marmara Bölgesi’nin ve yurdumuzun en önemli endüstri ve sanayi yerleşimlerinden biridir. Kocaeli’nin tarihi çok eski çağlara uzanır.
Devamını Gör..
Yozgat’ın şehirleşmesine katkıda bulunan en eski eğitim kurumu Abdul- Cabbarzade Ahmet Paşa tarafından yaptırılan Demirli Medresesi ile Kütüphanesi olmuştur. Yozgat’ta medreselerin dışında gerek vakfiyeler tarafından yaptırılan mahalle mektepleri gerekse devlet tarafından yaptırılan iptidai okullar ile bir rüştiye, bir idadi ve bir de darü‘l-muallimin bulunduğu görülmektedir. Toplam 300 olan iptidai mekteplerin 196 adedi II. AbdüIhamit Dönemi’nde yaptırılmıştır.
Devamını Gör..
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı önde gelen müzelerimizden birisi İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesidir. 1820-1850 yılları arasında Vartanyan İlkokulu, Cumhuriyetin ilk yıllarında Duatepe İlkokulu ve daha sonra uzun yıllar İzmir İl Millî Eğitim Müdürlüğü arşiv binası olarak kullanılan bina 1996 yılında eğitim müzesi olarak faaliyetine başladı. 2017 yılında restore edilerek tematik ve interaktif bir okul dışı öğrenme ortamı olarak bugünkü hâlini aldı.
Devamını Gör..
Konya İl Eğitim Tarihi Müzesi, gençlerin, millî, manevi ve kültürel değerleri benimseyen, koruyan ve geliştiren; eski ve yeni sanat ve kültür eserleri, müze ve anıtlar gibi millî değerlerimizi tanıyan, bugünkü yaşantılar ile geçmiş yaşantılar arasında nesneler aracılığıyla bağlantı kurarak tarihini ve geçmiş medeniyetlerin öğretilerini gelecek nesillere ve onların yaşantılarına aktarılmasına katkı sağlayan, gözlem, mantık, hayal gücü ve beğeni duygusu gelişmiş bireyler olarak yetiştirilmeleri amacıyla açılmıştır.
Devamını Gör..
MÖ 6. Yüzyıldan beri var olduğunu bildiğimiz ve öncelikle antik dönem eserlerini muhafaza etme ve koruma amacıyla bir depo görevi gören müzeler; 16. yüzyılda Oxford Üniversitesine bağlı Ashmolean Müzesi (1683) ile birlikte koleksiyonlarını bilinçli olarak halka açan birer kamu kurumuna dönüşmüşlerdir. Bu yaklaşım ve uygulama müzenin kişilere bağlı kapalı yapısını bütüncül bir anlayışla değiştirmiş, bu gelişme çağdaş müzeciliğe atılan önemli bir adım olarak da kabul edilmiştir. Ashmolean Müzesini izleyen süreçte yine İngiltere’de British Museumun (1759), Fransa’da Paris’te Louvre Müzesinin (1793) ve Amerika Birleşik Devletleri’nde Smithsonian Müzesinin (1846) açılması müzenin kısmen de olsa kamuya hizmeti amaç edinen bir felsefeyle yeniden inşasını olanaklı hale getirmiştir. Kamuya hizmeti vurgulasalar da müzeler, 19. yüzyılın ilk yarısına kadar geleneksel olarak sadece “muhafaza etmek” ve belli ölçülerde “izleyiciye açık olmak” yaklaşımını devam ettirmişlerdir.
Devamını Gör..
Kültür; bir toplumu tanımlayan maddi ve manevi birikimleri, yaşam biçimleri, gelenekleri, görenekleri ve de inançları kapsayan bir kavramdır. Kültürel miras ise, kuşaktan kuşağa aktarma yoluyla edinilen, geleceğe miras olarak bırakılan ve insanlar tarafından üretilen eserler ile topluma ait değerler bütünüdür. Kültürel miras, somut ve somut olmayan kültürel miras olarak iki grupta incelenmektedir.
Devamını Gör..
Cumhuriyet Dönemi’nde girişilen eğitim öğretim seferberliğinde ön sıralarda yer alan Afyonkarahisar’da, 1926-27 eğitim öğretim yılında 86 okul, 182 öğretmen ve 7364 öğrenci bulunmaktadır.
Devamını Gör..
Ağrı ili, Osmanlı Dönemi’nde, Erzurum iline bağlı Beyazıt sancağının bir kasabası durumundadır. Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra 1927 yılında Karaköse adıyla il olmuştur. Daha sonra eteklerinde kurulu olduğu Ağrı Dağı’ndan dolayı ilin adı da Ağrı olarak değiştirilmiştir.
Devamını Gör..
Antalya, Cumhuriyet öncesinde de çok sayıda eğitim kurumunun bulunduğu bir merkezdir. Cumhuriyet Döneminde ilk mesleki okul, 1939 yılında Akşam Kız Sanat Okulu olarak açılmıştır. Bugünkü anlamda ilk ortaokul 1926’da ve ilk lise 1933 yılında eğitim ve öğretime başlamıştır.
Devamını Gör..
Tarih içinde Balıkesir’de açılan ilk eğitim kurumu cami, imarethane ve hamamıyla tam bir külliye olan Yıldırım Medresesidir. Köklü bir eğitim geçmişine sahip olan Balıkesir’de modern eğitim kurumu olarak kabul edilebilecek ilkokul 1864 yılında açılan Balıkesir Rüştiyesidir.
Devamını Gör..
Yeni usul eğitim veren iptidai mektepler Burdur’da 1872 yılında açılmış ve 1909 yılına kadar birçok sübyan mektebi iptidai mektebe dönüştürülmüştür. 1892 yılında, Burdur’da 11 iptidâi mektep bulunmaktadır. Bunların 2’si Rumlara, l’i Ermenilere aittir.
Devamını Gör..
Tanzimat sonrası başlayan eğitim reformları çerçevesinde 19. yüzyılın ortalarından itibaren Bursa’da çok sayıda modern okul açılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında, Bursa’da maarife bağlı 190 ilkokul mevcuttur.
Devamını Gör..
Çanakkale İl Eğitim Tarihi Müzesi ile ilgili çalışmalar, 2017 yılı içinde yürütülmüş ve tamamlanmıştır. Kurulan komisyon marifetiyle, ilde bulunan okul ve kurumlar da arşiv değeri taşıyan malzemelerin tespiti yapılmış ve ilin en eski okullarından biri olan Çanakkale Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin bir sınıfının İl Eğitim Tarihi Müzesi olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Devamını Gör..
Çankırı’da modern anlamda ilk eğitim kurumları 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. Bunların en önemlilerinden biri Taş Mektep olarak adlandırılan okullardan olan Çankırı Taş Mekteptir. Taş Mektep kütüğünden hareketle Çankırı’da aktif faaliyet gösteren eğitim kurumlarının da tespiti yapılabilmektedir.
Devamını Gör..
Denizli, Selçuklu hakimiyetine girdiği 11. yüzyıldan itibaren Beylikler ve Osmanlılar Devri’nde de ilim ve kültür merkezi olma özelliğini sürdürmüştür. 14. yüzyılda ili ziyaret eden İbn Batuta, şehrin fıkıh bilginleri, şeyh ve ahilerinden söz etmiştir. 18. Yüzyılın son çeyreğinde Denizli’de 19 medrese, 10 muallimhane bulunmaktadır. 19. yüzyıl sonlarında medreselerin Denizli’nin eğitim hayatında önemli bir fonksiyonu olduğu görülmektedir. Cumhuriyet Dönemi’yle birlikte ilkokul, ortaokul, lise, köy öğretmen okulu ve millet mektepleri açılmıştır
Devamını Gör..
Edirne’de medreselerin kuruluşu XV. yüzyıla dayanmaktadır. 1857’de “Edirne Mekteb-i Rüşdiyesi” adıyla kurulan Edirne Lisesi, 1878’de “Edirne Sanat Mektebi” olarak açılan Edirne Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, 1914’te “Kız İlköğretmen Okulu” olarak açılan Edirne Sosyal Bilimler Lisesi geçmişten günümüze yadigâr kalan köklü okullardandır. Edirne, Cumhuriyet Dönemi’nde, eğitim konusunda hızlı bir gelişme göstermiş olup okuryazar oranı son yıllarda % 99’a ulaşmıştır.
Devamını Gör..
1882 yılında Rüştiyeyi Askeriye olarak inşa edilmeye başlanan Erzincan Lisesi, 1884 yılında tamamlanarak eğitim öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Rus işgali, nüfus mübadelesi, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı Erzincan’da eğitimin kesintiye uğramasına yol açmıştır.
Devamını Gör..
Tarihî süreçte küçük Buhara olarak tarif edilen Gaziantep (eski adıyla Ayıntap), 30’a yakın medresesi ile maarif hayatında önemli bir mevki edinmiştir. Ayıntap’ ta bilinen ilk medrese Eyyubî Emirlerinden El- Melikü’l Eşref Muzafferüddin Musa tarafından XIII. yüzyılın ilk yarısında yapılmıştır.
Devamını Gör..
Tarih boyunca değişik kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapan Giresun, 14. yüzyılda Türk İslam kültür ve medeniyetiyle tanışmıştır.Tanzimat Dönemi’nde modernleşme, eğitim alanında da sürdürülmüştür. Bu değişim sürecinde sıbyan mekteplerinin yerine iptidai mektepler kurulmaya başlanmıştır.
Devamını Gör..
Isparta eğitim açısından oldukça köklü bir geçmişe sahiptir. Selçukluların Anadolu’ya yerleşmelerinden hemen sonra Isparta’da birçok eğitim kurumu kurulmuştur. 1224 yılında eğitim ve öğretime başlayan Atabey Medresesi buna iyi bir örnektir. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında 23’ü öğretmensizlik nedeni ile kapalı, 56‘sı açık, toplam 79 okul bulunurken, 1928-1929 öğretim yılında 89 ilkokulda 160 öğretmen ve 6.819 öğrenci bulunmaktadır. 1940 yılında kurulan Gönen Köy Enstitüsünden mezun olan öğretmenler, köylerdeki eğitim öğretim faaliyetlerine önemli ölçüde ivme kazandırmışlardır. 1969 yılında Isparta Eğitim Enstitüsü kurulmuştur.
Devamını Gör..
İzmir’de Maarif İdaresi 1870’lerin son yıllarında kurulmuştur. Maarif Vekâleti ile birlikte 1926 yılında maarif emirlikleri kurulmuş, İzmir vilayeti mıntıkalara ayrılmış her mıntıkaya bir müfettiş tayin edilmiştir. Maarif emirliğinin iyileştirme çalışmaları sonucunda yeni mektep binaları açılmış, teknik bilgiler artmış ve sıkı denetimler yapılmıştır. Cumhuriyet’in onuncu yılında İzmir’de görkemli okul açılışları yapılmış, öğrenci sayısında gözle görülür artışlar yaşanmıştır.
Devamını Gör..
Kars, bir geçiş noktası olması nedeniyle, tarih boyunca farklı devletlerin yönetimine girmiştir. Özellikle Osmanlı’nın son döneminde Rus idaresine geçtiği yıllarda eğitim- öğretim açısından son derece sıkıntılı dönemler geçirmiştir. 1873 salnamesine göre Kars sancağında 20 medrese, 20 sıbyan mektebi ve 1 rüştiye bulunmaktadır.
Devamını Gör..
İl Eğitim Tarihi Müzesi, Kırklareli Atatürk Anadolu Lisesinde kurulmuştur. Okulun açılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber bir asrı aşkın geçmişi vardır. İlk defa Kırklareli Rüştiyesi adı altında Kapan Cami’nin yanındaki dershanede hizmete girmiş, burada 1877 yılına kadar tek muallimle hizmet vermiştir.
Devamını Gör..
Kırşehir, Anadolu’nun kavşak noktalarından birinde konumlanmış bir ildir. Bu durum Kırşehir tarihini gerilere kadar götürmekle birlikte kentin eğitim tarihine de köklü kurumlar kazandırmıştır. Bu kurumların en önemlilerinden biri olan Caca Bey Medresesi, Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Kırşehir Emiri Nureddin Caca tarafından 1271-1272 yılları arasında yaptırılmıştır.
Devamını Gör..
Malatya, Selçuklulardan bu yana önemli bir merkez olarak kabul edilmiş olup, gerek Selçuklu gerekse Osmanlı Dönemi’nde klasik dönem eğitim kurumlarına ev sahipliği yapmıştır. Cumhuriyet öncesinde önemli sayılabilecek eğitim kurumlarının başında Şihabiye-i Kübra Medresesi, Halfetih ve Hüseyin Gazi Medreseleri gelmektedir.
Devamını Gör..
Yüzyıllar boyunca Türk egemenliğinde kalan Manisa, Cumhuriyet dönemine kadar önemli bir eğitim ve kültür merkezi olmuştur. Osmanlı şehzadelerinin burada valilik yapmaları bunun temel nedenlerinden biridir. Özellikle 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Manisa’da çok sayıda eğitim kurumu açılmıştır. 1923 yılında Manisa köylerinin % 11,2’sinde eğitim kurumu mevcuttur. Bu oran, 1950’ ye gelindiğinde 4 kat artarak % 43,3’e ulaşmıştır. 1923 yılında Manisa köylerinde 98 öğretmen görev yapmaktadır. Bu rakam 1950 yılına gelindiğinde 379 olmuştur.
Devamını Gör..
Kahramanmaraş’a bağlı Afşin ilçesinde, Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavuş zamanında yaptırılan Ashabü’l-Kehf Medresesi, ilde bilinen ilk eğitim kurumudur. Bu döneme ait günümüze kadar ulaşan tek eğitim kurumu da bu medresedir. Osmanlı Dönemi’nde Dulkadiroğlu Beyliği zamanında yaptırılan medreselerin faaliyetleri devam etmiş, bunun yanı sıra yeni medreseler yapılmıştır.
Devamını Gör..
Osmanlı Devleti’nde Tanzimat Fermanıyla başlayan Batılılaşma hareketleri sayesinde eğitim faaliyetleri de artmıştır. Bu süreç içinde taşrada eğitim seferberliği başlamış, bunun yansımaları Muş sancağında da hissedilmiştir.
Devamını Gör..
Cumhuriyet öncesinde Niğde’deki eğitim Selçuklulara kadar uzanır. İslam’ın kök salmaya başladığı çağlarda Niğde’de birçok medrese açılmıştır. Selçukluların yanında İlhanlı Devleti ve özellikle Karamanoğlu Beyliği Dönemi’nde Niğde, önemli eğitim merkezlerinin yer aldığı bir sancaktır.
Devamını Gör..
İlimizin en eski okulu olan ve 1949 yılından beri 69 yıldır kesintisiz eğitim öğretim hizmeti veren Ordu Lisesinde kurulan İl Eğitim Tarihi Müzesinin açılışı 2017 tarihinde gerçekleştirildi. İl genelinde eğitim tarihi açısından arşiv değeri taşıyan; evrak, doküman, yayın, kitap, dergi, rehber, broşür, katalog, fotoğraf, video film, film şeridi, dia, eğitim araç ve gereçleri, özellikle geçmiş yıllara ait ders kitapları ve eğitim materyalleri ile objeler Ordu Lisesinde toplanmış ve planlama kapsamında, Ordu İl Eğitim Tarihi Müzesi kurulmuştur.
Devamını Gör..
Osmanlı Dönemi’nde ilk eğitim bakanlığı 17 Mart 1857’de Maarifi Umumiye Nezareti adı altında kurulmuştur. Bu nezarete bağlı olarak illerde vilayet maarif meclisleri ve ilçelerde de maarif komisyonları oluşturulmuştur. O yıllarda Trabzon’un kazası olan Rize Maarif Komisyonuna bağlı olarak da (daha önceden eğitim öğretim veren mahalle mektepleri ve medreseler hariç) ilk sistematik eğitim kurumları açılmıştır. 1876 yılında açılan Rize İlk Rüştiye Mektebi ile 1910 yılında açılan Rize İdadisi, eğitim tarihimizin en eski okullarındandır.
Devamını Gör..
Sakarya’da Cumhuriyet Dönemi’nin bugünkü eğitim anlayışına göre ilk eğitim faaliyetleri Yunan işgali ile Hendek kazasına taşınan Adapazarı İdadisinin 27 Haziran 1923 günü tekrar Adapazarı’na taşınması ile başlamıştır. 3 Eylül 1923 günü, Adapazarı ve Geyve’deki okullarda fen bilgisi ve Türkçe dersleri vermek üzere bölgeye öğretmen tayinleri yapılmıştır. Cumhuriyet Dönemi’ndeki ilk eğitim kurumu ise Cumhuriyetin kuruluşunun 13. yıldönümü olan 29 Ekim 1936’da açılan Sakarya Ortaokuludur.
Devamını Gör..
Osmanlı döneminde Tekirdağ, İstanbul gibi bir şehre, bir imparatorluk ve kültür merkezine yakınlığından dolayı, başta Malkara, Hayrabolu, Çorlu ve Saray ilçelerinde olmak üzere pek çok külliyeye sahiptir. 1863 yılında Tekirdağ’da vakıf gelirleriyle kurulan sekiz okul bulunmaktadır. 1901 yılında Tekirdağ’da, yedisi Türklere ve yedisi gayrimüslimlere ait 14 okul faaliyettedir
Devamını Gör..
Tarihi boyunca önemli bir ticaret ve kültür merkezi olmuş, 14 devleti ve birçok beyliği bünyesinde barındırmış önemli bir Anadolu şehridir. Hitit, Frig, Roma, Bizans, Danişmentli, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserleri Tokat’ın her bölgesinde bulabilmek mümkündür. Bu yönüyle Tokat bir açık hava müzesi konumundadır. Tokat’ta günümüzde de eğitim öğretimin devam ettiği en eski lise olan Gazi Osman Paşa Lisesi, 1884 yılında üç yıllık rüştiye olarak açılmış, 1902 yılında da idadiye dönüştürülmüş ve günümüzde de bu tarihî binada eğitim öğretime devam etmektedir.
Devamını Gör..
I.Dünya Savaşı ve Rus işgali yıllarında Trabzon’daki okulların çoğu kapanmıştır. Öğrenci ve öğretmenler askere alınmış, binalar askerî bina ve hastane olarak kullanılmıştır. Dar’ül Muallimin ve Trabzon Sultanisi bu dönemin izlerini taşıyan iki köklü okuldur.
Devamını Gör..
Düzce İl Eğitim Tarihi Müzesi, kuruluşu itibarıyla ilin en eski lisesi olan Düzce Lisesinin mirasını taşıyan, 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi binasının giriş katı kuzey bölümünde yer alan 130 metrekarelik alana kurulmuştur.
Devamını Gör..
Uşak İl Eğitim Tarihi Müzesine yönelik çalışmalar, 2017 yılı içerisinde yürütülmüş ve tamamlanmıştır. İl genelinde bulunan tüm okullarla irtibata geçilerek tarihî değeri bulunan eğitim materyalleri istenmiş ve ilgisi olan kişi ve kurumlarla diyalog kurularak bu envanterlerin arttırılması talep edilmiştir.
Devamını Gör..
Zonguldak il eğitim tarihinin en önemli tanıklarından olan, Zonguldak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, 1945 yılında Erkek Sanat Enstitüsü olarak Soğuksu’da eğitime başlamıştır. 1949 yılından itibaren Maden Teknik Okulu olarak hizmet veren kurum, 1925 yılından 1945 yılına kadar maden mühendisi yetiştirmiştir. 1945 yılından bugüne ise meslek lisesi olarak hizmet vermiştir.
Devamını Gör..
Kurtuluş Savaşı yıllarında ilde bulunan eğitim kurumlan, Kuva-yı Milliye safında azim ve kararlılıkla çalışmış, millî bilincin güçlendirilmesine katkıda bulunmuştur.
Devamını Gör..
Bayburt’ta 1962 yılında Bayburt Erkek Sanat Okulu açılmıştır ve bugün Bayburt Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak eğitime devam etmektedir. Bayburt’ta 1964 yılında kurulan bir başka okul ise Bayburt Lisesidir.
Devamını Gör..
Karaman’da millî eğitim müdürlüğü teşkilatının ne zaman kurulduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Başöğretmenliğin olduğu dönemlerde Gazi İlkokulu başöğretmeni, aynı zamanda ilçe millî eğitim müdürlüğü görevine de bakmakta idi.
Devamını Gör..
Kırıkkale Neolitik ve Kalkolitik Çağ’dan günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirdir. 11. yüzyıldan itibaren Türkleşmeye ve İslamlaşmaya başlamıştır. Kırıkkale’de Selçuklu ve Osmanlı Dönemi’nde ve daha sonra da Cumhuriyet Dönemi’nde önemli eğitim kurumlan faaliyet göstermiştir.
Devamını Gör..
Batman İl Eğitim Tarihi Müzesinin yer aldığı Batman Lisesi 1968 yılında kurulmuş ve bir süre Turgut Özal Anadolu Lisesi adıyla eğitim öğretime devam etmiştir. Bugün okulun adı yeniden Batman Lisesi olmuştur.
Devamını Gör..
1960’lı yıllara gelindiğinde, Osmaniye’de 5 okulun derslik sayısı 40 iken 99’a, köylerdeki ilkokul sayısı 28’e çıkarılmış, halkın bazı evlerinin de okula dönüştürülmesi üzerine okulsuz köy kalmamıştır. Ayrıca ortaokuldaki öğrenci sayısı 1959’da 957 iken 2.341’e çıkmıştır.
Devamını Gör..